Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

Gıdada Sürdürülebilirlik İçin Üreticinin Sesine Kulak Verilmeli

27.08.2020 - 15:02, Güncelleme: 07.07.2023 - 19:15 8955+ kez okundu.
 

Gıdada Sürdürülebilirlik İçin Üreticinin Sesine Kulak Verilmeli

Tarımsal üretimde sürdürülebilirlik hedeflemeliyiz. Piyasa istikrarı için üreticilerin ürünlerini makul fiyatlarla satabilmesi şarttır.
Gıda üretiminin artık kar değil strateji işi olduğunu belirten İSTİB Başkanı Ali Kopuz, bu stratejinin sağlıklı şekilde sürdürülmesinin elzem olduğunu belirtti. Küresel gıda fiyatları düşerken girdi maliyetlerinden dolayı Türkiye'de aynı gidişatın görülemediğine dikkat çeken Kopuz, "Bu, üretimin zorlaştığını gösteriyor. Sürdürülebilirlik için üreticinin sesine kulak vermemiz lazım" dedi.   İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi'nin (Tarım ÜFE) haziranda yüzde 148,9'a yükselmesinin üretimin zorlaştığını gösterdiğini belirterek, "Sürdürülebilirlik için üreticinin sesine kulak vermemiz lazım. Bu konuda Et ve Süt Kurumu (ESK) ve Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) gibi kurumların, piyasayı düzenlemeyi hedefleyen etkin adımlar atmasını olumlu karşılıyoruz." dedi.   Temmuzda gıda fiyatlarının yüzde 3,15 arttığını kaydeden Ali Kopuz, burada en büyük etkenin girdi maliyetleri olduğunu, küresel gıda fiyatları düşerken bu nedenle Türkiye'de aynı gidişatın görülemediğine dikkat çekti.   Tarım ÜFE'nin haziranda yüzde 0,66 düşse de yıllık bazda yüzde 148,9'u yükseldiğini anımsatan Kopuz, şunları aktardı:   "Bu, üretimin zorlaştığını gösteriyor. Sürdürülebilirlik için üreticinin sesine kulak vermemiz lazım. Bu konuda Et ve Süt Kurumu (ESK) ve Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) gibi kurumların, piyasayı düzenlemeyi hedefleyen etkin adımlar atmasını olumlu karşılıyoruz. Küresel bir kriz anında bile doğru zamanda, gerçeğe yakın alım fiyatları açıklayarak, çiftçinin üretimde kalmaları için ellerinden geleni yapıyorlar. Üreticilerimize piyasanın ihtiyacı olan fiyatları verirsek, içlerini rahatlatırsak, bu maliyetlere rağmen yatırımlarına devam edebilirler."   Gıda üretiminin artık kar değil strateji işi olduğunu belirten Kopuz, bu stratejinin sağlıklı şekilde sürdürülmesinin elzem olduğunu vurguladı.   “ÇİFTÇİ İLE TÜKETİCİ ARASINDAKİ MESAFE KISALTILMALI"   Her ürünü sadece devletin satın almasını beklemenin hayalcilik olduğunu kaydeden Ali Kopuz,  değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:   "Tarımsal üretimde sürdürülebilirlik hedeflemeliyiz. Piyasa istikrarı için üreticilerin ürünlerini makul fiyatlarla satabilmesi şarttır. Devlet buna tek başına çözüm olamaz ve özel sektörün gelişiminin desteklenmesi gerekir. Bu sebeple, tarım piyasalarının istikbali için, bu zorlu zamanlar geçtikten sonra üreticinin de elini taşın altına koyması ve örgütlenmesi gerekmektedir."   Kopuz, bu birliktelik sayesinde yeni pazarlama kanalları oluşturulması, çiftçiler ile tüketicinin mesafesinin kısaltılması ve üreticinin karlılığının artırılması gerektiğini dile getirdi.   Bu sayede sadece devletin alım fiyatlarına bel bağlamadan, daha sağlıklı bir üretim stratejisi belirlenebileceğini aktaran Kopuz, "Bu sarmaldan, hem devletin hem de özel sektörün el ele verip, değişip geliştiği bir planlama ile çıkabiliriz." şeklinde konuştu.   "DÜNYA GIDA GÜVENLİĞİNE DESTEK OLUYORUZ"   Rusya-Ukrayna savaşı sonrası küresel tahıl fiyatlarında yaşanan artıştan ve tedarik sıkıntısından bahseden, yapılan anlaşma sonrası oluşturulan koridor sayesinde tahılın Türkiye üzerinden dünyaya dağıtıldığını aktaran Kopuz, "Bu sayede küresel açlık tehlikesine karşı önlem alınırken, aynı zamanda dünya gıda güvenliğine destek oluyoruz. Ancak bunun dışında bu anlaşmanın bir etkisi daha var. Türkiye bir kez daha bölgesel bir güç olarak kendisini dünyaya ispat etmiştir." ifadelerini kullandı.   Anlaşma sonrası tahıl fiyatlarının uluslararası piyasada düşüş gösterdiğini anımsatan Kopuz, bu mutabakatın olumlu etkisinin sürmesi için taraflar arasında kalıcı ateşkes sağlanması gerektiğini, anlaşmanın 120 günlük olduğunu ve sonrasında yenileneceğini kaydetti.
Tarımsal üretimde sürdürülebilirlik hedeflemeliyiz. Piyasa istikrarı için üreticilerin ürünlerini makul fiyatlarla satabilmesi şarttır.

Gıda üretiminin artık kar değil strateji işi olduğunu belirten İSTİB Başkanı Ali Kopuz, bu stratejinin sağlıklı şekilde sürdürülmesinin elzem olduğunu belirtti. Küresel gıda fiyatları düşerken girdi maliyetlerinden dolayı Türkiye'de aynı gidişatın görülemediğine dikkat çeken Kopuz, "Bu, üretimin zorlaştığını gösteriyor. Sürdürülebilirlik için üreticinin sesine kulak vermemiz lazım" dedi.


 
İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi'nin (Tarım ÜFE) haziranda yüzde 148,9'a yükselmesinin üretimin zorlaştığını gösterdiğini belirterek, "Sürdürülebilirlik için üreticinin sesine kulak vermemiz lazım. Bu konuda Et ve Süt Kurumu (ESK) ve Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) gibi kurumların, piyasayı düzenlemeyi hedefleyen etkin adımlar atmasını olumlu karşılıyoruz." dedi.
 
Temmuzda gıda fiyatlarının yüzde 3,15 arttığını kaydeden Ali Kopuz, burada en büyük etkenin girdi maliyetleri olduğunu, küresel gıda fiyatları düşerken bu nedenle Türkiye'de aynı gidişatın görülemediğine dikkat çekti.
 
Tarım ÜFE'nin haziranda yüzde 0,66 düşse de yıllık bazda yüzde 148,9'u yükseldiğini anımsatan Kopuz, şunları aktardı:
 
"Bu, üretimin zorlaştığını gösteriyor. Sürdürülebilirlik için üreticinin sesine kulak vermemiz lazım. Bu konuda Et ve Süt Kurumu (ESK) ve Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) gibi kurumların, piyasayı düzenlemeyi hedefleyen etkin adımlar atmasını olumlu karşılıyoruz. Küresel bir kriz anında bile doğru zamanda, gerçeğe yakın alım fiyatları açıklayarak, çiftçinin üretimde kalmaları için ellerinden geleni yapıyorlar. Üreticilerimize piyasanın ihtiyacı olan fiyatları verirsek, içlerini rahatlatırsak, bu maliyetlere rağmen yatırımlarına devam edebilirler."
 
Gıda üretiminin artık kar değil strateji işi olduğunu belirten Kopuz, bu stratejinin sağlıklı şekilde sürdürülmesinin elzem olduğunu vurguladı.
 
“ÇİFTÇİ İLE TÜKETİCİ ARASINDAKİ MESAFE KISALTILMALI"
 
Her ürünü sadece devletin satın almasını beklemenin hayalcilik olduğunu kaydeden Ali Kopuz,  değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
 
"Tarımsal üretimde sürdürülebilirlik hedeflemeliyiz. Piyasa istikrarı için üreticilerin ürünlerini makul fiyatlarla satabilmesi şarttır. Devlet buna tek başına çözüm olamaz ve özel sektörün gelişiminin desteklenmesi gerekir. Bu sebeple, tarım piyasalarının istikbali için, bu zorlu zamanlar geçtikten sonra üreticinin de elini taşın altına koyması ve örgütlenmesi gerekmektedir."
 
Kopuz, bu birliktelik sayesinde yeni pazarlama kanalları oluşturulması, çiftçiler ile tüketicinin mesafesinin kısaltılması ve üreticinin karlılığının artırılması gerektiğini dile getirdi.
 
Bu sayede sadece devletin alım fiyatlarına bel bağlamadan, daha sağlıklı bir üretim stratejisi belirlenebileceğini aktaran Kopuz, "Bu sarmaldan, hem devletin hem de özel sektörün el ele verip, değişip geliştiği bir planlama ile çıkabiliriz." şeklinde konuştu.
 
"DÜNYA GIDA GÜVENLİĞİNE DESTEK OLUYORUZ"
 
Rusya-Ukrayna savaşı sonrası küresel tahıl fiyatlarında yaşanan artıştan ve tedarik sıkıntısından bahseden, yapılan anlaşma sonrası oluşturulan koridor sayesinde tahılın Türkiye üzerinden dünyaya dağıtıldığını aktaran Kopuz, "Bu sayede küresel açlık tehlikesine karşı önlem alınırken, aynı zamanda dünya gıda güvenliğine destek oluyoruz. Ancak bunun dışında bu anlaşmanın bir etkisi daha var. Türkiye bir kez daha bölgesel bir güç olarak kendisini dünyaya ispat etmiştir." ifadelerini kullandı.
 
Anlaşma sonrası tahıl fiyatlarının uluslararası piyasada düşüş gösterdiğini anımsatan Kopuz, bu mutabakatın olumlu etkisinin sürmesi için taraflar arasında kalıcı ateşkes sağlanması gerektiğini, anlaşmanın 120 günlük olduğunu ve sonrasında yenileneceğini kaydetti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.