Amgen ve Gensenta’dan çok yönlü sosyal etki yaklaşımı

Kurumsal vatandaşlığı sahip olduğu sorumluluk hissinin ayrılmaz bir parçası ve geleneği olarak gören Amgen Türkiye ve Gensenta hastaların doğru tedaviyi alma konusunda güvenli hissetmelerini önemsiyor.

Amgen Türkiye ve Gensenta, hem çalışanları hem de iş paydaşlarıyla birlikte sürdürülebilir çevre, toplum, iş etiği, ilaca erişim, eğitim, bilim, çeşitlilik, bağlılık, toplumsal cinsiyet eşitliği, yardımlaşma, hayvanları koruma, hastalık ve engellilik farkındalığı gibi alanlardaki projeleri gelecek nesilleri de kapsayacak şekilde destekliyor. Kurumsal vatandaşlığı sahip olduğu sorumluluk hissinin ayrılmaz bir parçası ve geleneği olarak gören Amgen Türkiye ve Gensenta hastaların doğru tedaviyi alma konusunda güvenli hissetmelerini önemsiyor.   Kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarını da içeren çok yönlü etki yaratma yaklaşımıyla hareket eden şirketin Pazar Erişim, Sağlık Politikaları ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Dr. Bilgen Dölek ile Uyum ve Veri Gizliliği Lideri Burak Demir sorularımızı yanıtladı.   SORUMLULUKTAN DOĞAN KURUMSAL VATANDAŞLIK   Dr. Bilgen Dölek   Sektörünüzde nasıl bir fark  yaratıyorsunuz? Son 1 yılı nasıl  geçirdiniz?   Amgen karşılanmamış tıbbi ihtiyacın yüksek olduğu alanlara odaklanıyor. Sağlık kriterlerinde iyileşme sağlayan çözümler üretmek için uzmanlığımızdan yararlanıyoruz. 1980’den beri biyoteknoloji alanının öncüleri arasındayız ve dünyanın önde gelen bağımsız biyoteknoloji şirketlerinden biriyiz. Çığır açma potansiyeli taşıyan ilaçlardan oluşan bir araştırma portföyüyle, biyolojinin potansiyelini ortaya çıkarma amacıyla çalışıyoruz. Yaygın kullanılan, yüksek kaliteli biyolojik ilaçlardan bazılarını biz geliştirdik. Portföyümüz; onkoloji ve hematoloji, kalp ve damar hastalıkları, nefroloji, enflamasyon kemik sağlığı ve nöroloji dahil 6 tedavi alanında bir düzineden fazla ilaçtan oluşuyor.   2010’da Türkiye pazarına giren Amgen, 2 yıl sonra Türkiye’nin ilk biyobenzer üreticilerinden yenilenen kimliğiyle Gensenta’yı, 700 milyon dolara bünyesine katarak, son 5 yılda tüm sektörler arasında Türkiye’ye doğrudan yatırım yapan ilk 10 küresel firmadan biri oldu. Gensenta’nın 300 ruhsatlı ürünü var.   Türkiye’yi önemli bir üretim ve ihracat üssü olarak konumlandıran Amgen, finans yatırımlarının yanı sıra bilimsel iş birliği projelerine de öncülük ediyor. Sağlık Bakanlığı ile ortak projelere imza attığımız yatırım çalışmalarımızla üniversite ilişkilerimizi güçlendiriyoruz. Onkoloji portföyümüzü geliştirecek çalışmalar ve yeni ürünler pazara sunma amacıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.   Kurumsal vatandaşlık projelerimizle çalışanlarımızda fayda yaratma bilinci uyandırırken içinde bulunduğumuz topluma sağladığımız katkıyı büyütüyoruz.   Topluma nasıl bir etki yaratıyorsunuz? 'Sosyal etki' stratejinizi paylaşır mısınız?   Kurumsal vatandaşlık, Amgen Türkiye ve Gensenta olarak sahip olduğumuz sorumluluk hissinin ayrılmaz parçası ve geleneğimiz. Çalışma arkadaşlarımız ve iş paydaşlarımızla Türkiye genelindeki sürdürülebilir çevre, toplum, iş etiği, ilaca erişim, çeşitlilik ve bağlılık alanlarındaki çalışmaları destekliyoruz. Hastaların tedaviye erişimi, uyumu ve devamlılığının azami derecede sağlanmasını amaçlıyoruz.   Farklı pek çok alana katkı sağlarken, özellikle ilaca erişimde karşılaşılan zorlukları minimize etmeye çalışıyor, hastaların doğru tedaviyi alma konusunda güvenli hissetmelerini hedefliyoruz.     İZLENEBİLEN ETKİ   Burak Demir   Etki yaratmada sosyal sorumluluk alanındaki temel yaklaşımınız ve çalışmalarınız nasıl?   Kurumsal vatandaşlık “toplum” projelerimizi, çalışanlarımızdan oluşan 'Gönlü Sorumlular' ekibimizle yürütüyoruz. Amgen Vakfı ile bilim eğitim programları, toplumsal cinsiyet eşitliği, hastalık ve engellilik farkındalığı, hayvanları ve çevreyi koruma, yardımlaşma ve afet alanlarındaki tüm projelerimizde toplumda fayda ve farkındalık yaratıyoruz.   Yeni nesil biyo-üretim odağıyla hastaların hayatına değer katacak ilaçlar geliştirirken, Amgen Vakfı ile gelecek nesilde bilim tutkusu yaratma yolunda yenilikçi projelere imza atıyoruz. Yeni nesil yenilikçilere ilham vermek için fen eğitimindeki mükemmelliği ilerletmeyi amaçlayan Amgen Vakfı’nın, 30 yıl önce başlattığı Amgen Biyoteknoloji Deneyimi programıyla 850 bin öğrenciye ulaşıldı.   Programla her yıl yaklaşık 90 bin öğrenci ve bin 500 öğretmene ulaşılıyor. Avustralya, Kanada, Fransa, Almanya, Hong Kong, İrlanda, İtalya, Japonya, Hollanda, Singapur, Türkiye, Birleşik Krallık ve ABD’de sürdürülen programda biyoteknoloji müfredatı, mesleki gelişim olanakları ve ihtiyaç duyulan materyaller ücretsiz olarak sağlanıyor. Online bilim eğitimi platformu LabXchange ile geleceğin bilim insanları bilimsel süreci doğrudan keşfedebiliyor.   Türkiye’de de uygulanan Amgen Sıradışı Kadınlar Liderlik Programı ise kadın profesyonellerin önündeki liderlik engellerinin kaldırılmasını, Amgen’in geleceğini şekillendiren güçlü kadın liderlerimizin beceri ve yetkinliklerini güçlendirmeyi hedefliyoruz. Gönüllü mentorluk ve hastalık farkındalığı çalışmalarımız da mevcut.   Yarattığınız etkiyi ölçüp, izliyor musunuz? Bu konuda aldığınız mesafeyi aktarır mısınız?   Amgen faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde düzenli anketlerle kurumsal vatandaşlık; şirket değerleri; iş etiği; çevresel; sosyal ve kurumsal yönetişim gibi birçok konuda çalışanların kurum kültürü algısını ölçüyor.   Kurumsal vatandaşlık çalışmalarımızın bir parçası olan İş Etiği başlığı altında, kurumun ne kadar kuvvetli bir etik kültüre sahip olduğuna dair ülke sonuçları, global şirket ortalaması ile sektör ortalamasına göre ölçülüp, izlenebiliyor.   Son anketlerde Türkiye’nin hasta merkezlilik, etik yönlendirme, çevre, sağlık ve kurumsal yönetişim puanları sektörün ve global ortalamaların üzerinde ve artan eğilimde.   'İYİ ŞİRKET' BİLİNCİYLE SÜRDÜRÜLEBİLİR ETKİ   Dr. Bilgen Dölek   'İyi şirket' olmanın temellerinden sürdürülebilirlik için neler yapıyorsunuz?    Sürdürülebilirlik çalışmalarımızı 'çevre sürdürülebilir', 'toplum sürdürülebilir', 'bağlılık sürdürülebilir', 'iş etiği sürdürülebilir', 'ilaca erişim sürdürülebilir' başlıklarıyla yürütüyoruz.  Dünyayı, ekosistemi ve sağlığı korumak öncelikli başarı kriterlerimizden.   Çalışanlarımızın memnuniyeti çok kritik bir faktör ve başarıya direkt büyük bir etkisi var. Kurumsal vatandaşlık bizim için çok değerli ve topluma/çevreye yarattığımız faydaları artırmak için sadece bu alanda özel proje gruplarımız çalışıyor. Amgen Vakfı bünyesinde bilim eğitimi yatırımlarımızla fen bilimi sevgisinin tüm dünyada daha çok öğretmen ve öğrenciye ulaştırılması için çalışıyoruz.  Amgen’de herkes için fırsat eşitliği, çeşitlilik, kapsayıcılık ve dahiliyet var. Tedarikçi seçimlerimizde fiyat ve kalite kriteri kadar çeşitlilik de önemli. Kadın liderliğinde yürütülen kuruluşlarla ortaklık yapıyoruz. İş gücüne katılımını her zaman teşvik ettiğimiz kadınların yarattığı katma değeri artırmayı önemsiyoruz. Yönetim ekibimizin yüzde 60’ı kadın liderlerden oluşuyor. Yeni nesil girişimcilerle çalışmayı da önemsiyoruz.   Burak Demir   Sosyal etki yaratan bir şirket olma hedefiniz için gelecek planlarınız nasıl?   Çalışma arkadaşlarımız ve iş paydaşlarımızla yürüttüğümüz “iyi şirket” olma bilinciyle gelen sorumluluk hissini tüm topluma ve çevreye yaymak istiyoruz. Gelecek nesillere yaşanılabilir bir dünya bırakmak için 2027’ye kadar tüm operasyonlarımızı karbon nötr hale getirirken; su kullanımımızı yüzde 40, atıklarımızı ise yüzde 75 azaltmak için çalışıyoruz.   Amgen Vakfı çatısı altında yürüttüğümüz Amgen Biyoteknoloji Deneyimi projesiyle 2023’e kadar dünya çapında 1 milyondan fazla öğrenciyi; Türkiye’de ise bu yıl en az 50 öğretmeni ve dolaylı olarak 500’den fazla öğrenciyi bilimle buluşturmayı hedefliyoruz. LabXchange ile daha çok öğrenciye, keşfetmenin keyini deneyimleme olanağı sunmakta kararlıyız.   Sıradışı Kadınlar Liderlik Programı ile Amgen’in geleceğini şekillendiren güçlü kadın lider sayısını artırmayı da planlıyoruz.