Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

Kırmızı et piyasasındaki sorunlar ele alındı

11.07.2023 - 13:34, Güncelleme: 11.07.2023 - 13:34 8188+ kez okundu.
 

Kırmızı et piyasasındaki sorunlar ele alındı

Gıda sektörünün sorunlarının tüm yönleriyle tartışılması için İstanbul Ticaret Borsası tarafından düzenlenen Borsa Meydanı toplantılarında bu ay kırmızı et masaya yatırıldı.
İstanbul Ticaret Borsası’nın Borsa Meydanı toplantılarında kırmızı et piyasasındaki sorunlar ele alınıp çözüm önerileri dile getirildi. İSTİB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz "Türkiye tarımsal üretim için gereken her şeye sahip. Toprak büyüklüğü ve verimliliği, su kaynaklarımız, teknolojik gelişmişliğimiz, uluslararası tüketim pazarlarına ve ticari birliklere yakınlığımız hep avantaj. İşte bizim yapmamız gereken bu avantajları kazanca dönüştürmek için çalışmaktır" dedi.   Gıda sektörünün sorunlarının tüm yönleriyle tartışılması için İstanbul Ticaret Borsası tarafından düzenlenen Borsa Meydanı toplantılarında bu ay kırmızı et masaya yatırıldı.   İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) açıklamasına göre, Güvenilir Ürün Platformunun desteğiyle, “Kırmızı Ette Sorun ve Çözümler” başlığı altında gerçekleştirilen etkinlik geniş bir katılımla yapıldı.   Türkiye’nin kırmızı et üretim potansiyelinin mevcut üretimin çok üstünde olduğunu belirten İSTİB Başkanı Ali Kopuz, şunları dile getirdi:   "Öncelikle devletimiz, hayvancılığın gelişmesi için uyguladığı politikalarla üstüne düşeni yapıyor. Nitekim kırmızı et üretiminin sürekli arttığı bir gerçek. Ancak potansiyelimize ulaşmak için çalışmamız gerektiği de ortadadır. Ülkemizde 11 ay boyunca, yem kullanılmadan hayvan beslenebilecek meralar var. Bu nedenle küçükbaş hayvancılığın ülkemiz için çok büyük potansiyel barındırdığına inanıyorum. Özellikle yem fiyatlarının ve üretim maliyetlerinin yükseldiği dönemlerde bu sistemin önemi daha iyi anlaşılıyor. Bizim küçük aile işletmeleri ve mera hayvancılığını geliştirmek için ek tedbirleri gündeme almamız lazım. Sanayide büyük başın, evlerde ise besin değeri de yüksek olan küçükbaş etinin tüketilmesinin yaygınlaştırılması lazım. Yani bir taraftan küçükbaş üretimi için çalışırken, bir taraftan da tüketiminin yaygınlaştırılmasını sağlamalıyız. Buradaki en önemli nokta, mera sistemi sayesinde yapılan üretimin maliyeti düşük olacağı için fiyatların dengelenmesine yapacağı katkıdır. Türkiye tarımsal üretim için gereken her şeye sahip bir ülke. Toprak büyüklüğü ve verimliliği, su kaynaklarımız, teknolojik gelişmişliğimiz, uluslararası tüketim pazarlarına ve ticari birliklere yakınlığımız hep avantaj. İşte bizim yapmamız gereken bu avantajlarımızı kazanca dönüştürmek için çalışmaktır.”   SÖZLEŞMELİ BESİCİLİK ÇALIŞMALARI   Et sektöründe tedarik zincirini ıslah edecek bir sisteme ihtiyaç olduğunu söyleyen Et ve Süt Kurumu Genel Müdür Vekili Mustafa Kayhan da bunu temin etmek için sözleşmeli besicilik konusunda çalışmaları olduğunu bildirdi.   Üretimden itibaren her aşamaya dahil olacakları bir sistem öngördüklerini belirten Mustafa Kayhan, “Bu sistemde maliyettin üstüne belirli bir refah payını üreticiye garanti edeceğiz. Ayrıca ürettiği eti piyasaya satma seçeneği de olacak. Böylece üreticinin önünü görmesini ve et üretiminin sürekliliğini sağlamayı hedefliyoruz." dedi.   "SÜT ÜRETİCİLERİ PARA KAZANAMAZSA ET ÜRETİMİ DE AKSAR”   Süt ve et üretiminin ayrı düşünülmemesi gerektiğini belirten Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Burhan Demirok ise "Süt üreticileri para kazanamazsa et üretimi de aksar. Süt, et üretiminin giderlerinin karşılanması için önemli. Küçükbaş üreticiliği ve tüketimiyle ilgili de güzel gelişmeler var. Son üç yılda küçükbaş hayvan sayısı 20 milyonlardan 26 milyon 800 bin başa ulaştı. Küçükbaş hayvan eti tüketimi de yüzde 25’lere çıktı." değerlendirmesinde bulundu.   “SANAYİYE TAHSİS EDİLEN ARAZİLERİN YÜZDE 80’İNİN MERA”   Sanayiye tahsis edilen arazilerin yüzde 80’inin meralardan oluştuğuna dikkat çeken Ulusal Kırmızı Et Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hacıince, "Bu büyük sorunlar doğurabilecek bir durum. Hayvan yetiştiriciliğinde kapalı sistem bizim için çözüm değil. Hayvancılığın gelişmesi için aile işletmelerinin zarar etmeyeceklerine inanmaları gerekir." ifadelerini kullandı.   “İTHALAT DA İHRACAT DA İÇ DENGELERİ BOZUYOR”   Türkiye Kasaplar Besiciler Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu Başkan Vekili Saruhan Yağmur da et sektörünün problemlerinin ortak platformlarda tartışılarak çözüm aranması gerektiğine inandığını ifade ederek, "İthalat da ihracat da iç dengeleri bozuyor. Ayrıca biz kasaplar olarak deterjan ile etin bir arada satılmasına karşıyız. Marketlerde hazır kıyma satışı yasak olduğu halde bu yasak deliniyor. Engellenmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Gıda sektörünün sorunlarının tüm yönleriyle tartışılması için İstanbul Ticaret Borsası tarafından düzenlenen Borsa Meydanı toplantılarında bu ay kırmızı et masaya yatırıldı.

İstanbul Ticaret Borsası’nın Borsa Meydanı toplantılarında kırmızı et piyasasındaki sorunlar ele alınıp çözüm önerileri dile getirildi. İSTİB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz "Türkiye tarımsal üretim için gereken her şeye sahip. Toprak büyüklüğü ve verimliliği, su kaynaklarımız, teknolojik gelişmişliğimiz, uluslararası tüketim pazarlarına ve ticari birliklere yakınlığımız hep avantaj. İşte bizim yapmamız gereken bu avantajları kazanca dönüştürmek için çalışmaktır" dedi.


 
Gıda sektörünün sorunlarının tüm yönleriyle tartışılması için İstanbul Ticaret Borsası tarafından düzenlenen Borsa Meydanı toplantılarında bu ay kırmızı et masaya yatırıldı.
 
İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) açıklamasına göre, Güvenilir Ürün Platformunun desteğiyle, “Kırmızı Ette Sorun ve Çözümler” başlığı altında gerçekleştirilen etkinlik geniş bir katılımla yapıldı.
 
Türkiye’nin kırmızı et üretim potansiyelinin mevcut üretimin çok üstünde olduğunu belirten İSTİB Başkanı Ali Kopuz, şunları dile getirdi:
 
"Öncelikle devletimiz, hayvancılığın gelişmesi için uyguladığı politikalarla üstüne düşeni yapıyor. Nitekim kırmızı et üretiminin sürekli arttığı bir gerçek. Ancak potansiyelimize ulaşmak için çalışmamız gerektiği de ortadadır. Ülkemizde 11 ay boyunca, yem kullanılmadan hayvan beslenebilecek meralar var. Bu nedenle küçükbaş hayvancılığın ülkemiz için çok büyük potansiyel barındırdığına inanıyorum. Özellikle yem fiyatlarının ve üretim maliyetlerinin yükseldiği dönemlerde bu sistemin önemi daha iyi anlaşılıyor. Bizim küçük aile işletmeleri ve mera hayvancılığını geliştirmek için ek tedbirleri gündeme almamız lazım. Sanayide büyük başın, evlerde ise besin değeri de yüksek olan küçükbaş etinin tüketilmesinin yaygınlaştırılması lazım. Yani bir taraftan küçükbaş üretimi için çalışırken, bir taraftan da tüketiminin yaygınlaştırılmasını sağlamalıyız. Buradaki en önemli nokta, mera sistemi sayesinde yapılan üretimin maliyeti düşük olacağı için fiyatların dengelenmesine yapacağı katkıdır. Türkiye tarımsal üretim için gereken her şeye sahip bir ülke. Toprak büyüklüğü ve verimliliği, su kaynaklarımız, teknolojik gelişmişliğimiz, uluslararası tüketim pazarlarına ve ticari birliklere yakınlığımız hep avantaj. İşte bizim yapmamız gereken bu avantajlarımızı kazanca dönüştürmek için çalışmaktır.”
 
SÖZLEŞMELİ BESİCİLİK ÇALIŞMALARI
 
Et sektöründe tedarik zincirini ıslah edecek bir sisteme ihtiyaç olduğunu söyleyen Et ve Süt Kurumu Genel Müdür Vekili Mustafa Kayhan da bunu temin etmek için sözleşmeli besicilik konusunda çalışmaları olduğunu bildirdi.
 
Üretimden itibaren her aşamaya dahil olacakları bir sistem öngördüklerini belirten Mustafa Kayhan, “Bu sistemde maliyettin üstüne belirli bir refah payını üreticiye garanti edeceğiz. Ayrıca ürettiği eti piyasaya satma seçeneği de olacak. Böylece üreticinin önünü görmesini ve et üretiminin sürekliliğini sağlamayı hedefliyoruz." dedi.
 
"SÜT ÜRETİCİLERİ PARA KAZANAMAZSA ET ÜRETİMİ DE AKSAR”
 
Süt ve et üretiminin ayrı düşünülmemesi gerektiğini belirten Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Burhan Demirok ise "Süt üreticileri para kazanamazsa et üretimi de aksar. Süt, et üretiminin giderlerinin karşılanması için önemli. Küçükbaş üreticiliği ve tüketimiyle ilgili de güzel gelişmeler var. Son üç yılda küçükbaş hayvan sayısı 20 milyonlardan 26 milyon 800 bin başa ulaştı. Küçükbaş hayvan eti tüketimi de yüzde 25’lere çıktı." değerlendirmesinde bulundu.
 
“SANAYİYE TAHSİS EDİLEN ARAZİLERİN YÜZDE 80’İNİN MERA”
 
Sanayiye tahsis edilen arazilerin yüzde 80’inin meralardan oluştuğuna dikkat çeken Ulusal Kırmızı Et Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hacıince, "Bu büyük sorunlar doğurabilecek bir durum. Hayvan yetiştiriciliğinde kapalı sistem bizim için çözüm değil. Hayvancılığın gelişmesi için aile işletmelerinin zarar etmeyeceklerine inanmaları gerekir." ifadelerini kullandı.
 
“İTHALAT DA İHRACAT DA İÇ DENGELERİ BOZUYOR”
 
Türkiye Kasaplar Besiciler Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu Başkan Vekili Saruhan Yağmur da et sektörünün problemlerinin ortak platformlarda tartışılarak çözüm aranması gerektiğine inandığını ifade ederek, "İthalat da ihracat da iç dengeleri bozuyor. Ayrıca biz kasaplar olarak deterjan ile etin bir arada satılmasına karşıyız. Marketlerde hazır kıyma satışı yasak olduğu halde bu yasak deliniyor. Engellenmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.