Assan Alüminyum, yenilikçi projeleriyle dört kıtaya ulaşıyor
Assan Alüminyum, yenilikçi projeleriyle dört kıtaya ulaşıyor
Üretim yapısı, yatırımları ve Ar-Ge çalışmalarıyla sadece sektörüne değil, Türkiye ekonomisinin bütününe değer katan Assan Alüminyum, bu kez Türkiye’nin ilk alüminyum sıcak haddeleme tesisi olarak planlanan Karasu projesiyle gündemde. Biz de firmanın Genel Müdürü Göksal Güngör ile Assan Alüminyum’u liderler klasmanına taşıyan unsurları ve sektörün genel konjonktürünü konuştuk.
Üretim yapısı, yatırımları ve Ar-Ge çalışmalarıyla sadece sektörüne değil, Türkiye ekonomisinin bütününe değer katan Assan Alüminyum, bu kez Türkiye’nin ilk alüminyum sıcak haddeleme tesisi olarak planlanan Karasu projesiyle gündemde. Biz de firmanın Genel Müdürü Göksal Güngör ile Assan Alüminyum’u liderler klasmanına taşıyan unsurları ve sektörün genel konjonktürünü konuştuk.
Firmanızı tanıyabilir miyiz? Kurumsal dönüm noktalarınız nelerdir?
Kibar Holding çatısı altında 1998 yılında kurulan Assan Alüminyum, bu yıl 30. yaşını kutlamanın gururunu yaşıyor. İstanbul Tuzla ve Kocaeli Dilovası’nda yer alan tesislerimizde haddelenmiş yassı alüminyum üretimi yapan firmamız; rulo, levha, folyo ve boyalı alüminyum ürünleriyle ambalaj, distribütör, inşaat, dayanıklı tüketim, otomotiv ve ısıtma-soğutmaya kadar çok çeşitli sektörlere hizmet veriyor. Yassı alüminyum sektöründe yıllık 300 bin tona ulaşan kurulu kapasitemiz ile Türkiye’nin lider kuruluşu olmanın yanı sıra, 100 bin tona ulaşan alüminyum folyo üretim kapasitemizle de Avrupa’nın en büyük üç üreticisinden biriyiz. Satışlarımızın yaklaşık yüzde 75’ini Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere dört kıtada 70’ten fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Global pazarlarda daha fazla söz sahibi olma vizyonumuz kapsamında Avrupa’daki etkinliğimizi devam ettirirken, Kuzey Amerika gibi bölgelerdeki faaliyetlerimizi artırıyoruz. Kuzey Amerika pazarına lokal hizmet vermek amacıyla kurulan ve yüzde 100 Assan Alüminyum iştiraki olan Kibar Americas ile Kuzey Amerika pazarında daha da büyümeyi hedefliyoruz.
Ar-Ge ile sektörün gelişmesine katkı sağlıyoruz
Ar-Ge bizim için oldukça önemli. Yaptığımız Ar-Ge çalışmalarımızla sektörün gelişmesine katkı sağlıyoruz. Müşterilerimizin beklentilerini en üst seviyede gerçekleştiren üstün performanslı ürünler geliştiriyoruz. Bu kapsamda Ar-Ge merkezimizde temel malzeme bilimi ve proses geliştirme çalışmaları ile “İkiz Merdaneli Sürekli Döküm Üretim” yöntemini bilinen sınırların ötesine taşıyoruz. Yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiğimiz akademik iş birlikleri ile Ar-Ge çalışmalarımızı çok boyutlu olarak sürdürüyoruz. Ayrıca yaptığımız yatırımlarla ülkemiz ekonomisine değer üretecek çalışmalara imza atıyoruz. Bu kapsamda Karasu’da planladığımız yatırım hem şirketimizin hedeflerine ulaşması hem de ülkemiz ekonomisine yaratacağı katkı bakımından önem verdiğimiz bir proje.
Başarınızı hangi kavramlarla formülize edersiniz?
Assan Alüminyum olarak iş ortaklarımızla güvene dayalı ilişkiler geliştiriyoruz. Temel değerlerimiz olan güvenilirlik, esneklik ve yenilikçilik ilkeleri sayesinde her yıl, birçok müşterimiz tarafından yılın tedarikçisi unvanına layık görülüyoruz. Müşteri odaklı anlayışımızla onlara özel esnek çözümler üretiyoruz. Müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmanın, markayı güçlendiren ve bağlılık yaratan en temel ilke olduğuna inanıyoruz.
Türkiye’nin ilk alüminyum sıcak haddeleme tesisi olacak
Karasu tesisi projesi ile gündemdesiniz. Detayları öğrenebilir miyiz?
Karasu’da planladığımız yatırım, Türkiye’nin ilk alüminyum sıcak haddeleme tesisi olacak. 260 bin tonluk kapasiteye sahip bu yatırım ile yüksek katma değerli ürün üreteceğiz. Bugün ürün tedarikini tamamen ithalatla karşılayan havacılık, otomotiv ve savunma sanayii gibi bazı stratejik sektörler için yerli, güvenilir ve düzenli bir kaynak olacağız. Bu sayede ülkemizin dış ticaret dengesine de pozitif yönlü katkı sağlayacağız.
Sektörün güncel konjonktürünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce sektörün en büyük sorunu nedir ve nasıl bir çözüm getirilebilir?
Birincil alüminyumun üretimi, yoğun enerji gerektiren bir işlem. Bu nedenle tesisler, doğal kaynakları zengin coğrafyalarda konumlanmış durumda. Ülkemizin alüminyum hammadde açısından neredeyse tamamen ithalata bağımlı olduğunu söyleyebiliriz. Biz de çok çeşitli ve etkin bir hammadde tedarik süreci planladık ve riskimizi en aza indirmek için bu süreci titizlikle yönetiyoruz. Ayrıca dünyanın çeşitli yerlerinde yassı alüminyum üreticileri devlet tarafından yoğun bir şekilde destekleniyor. Bu durumun ihracattaki rekabet gücümüze dezavantaj oluşturmaması için dünyanın her bölgesinde ve özellikle de ana pazarlarımızda oluşan ticaret önlemlerinin yakından takip edilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz.
Aluminium 2018'de yer alacaksınız. Beklentilerinizi ve yorumlarınızı alabilir miyiz?
Assan Alüminyum olarak Avrupa’nın en büyük üç alüminyum folyo üreticisinden biriyiz. Toplam satışımızın yaklaşık yüzde 75’ini ihraç ediyoruz ve başta Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda gibi Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere dört kıtada 70’ten fazla ülkeye satışımız mevcut. Hem yurt içi, hem de yurt dışı pazarındaki iş ortaklarımızın ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretecek ve pazardaki gücümüzü artıracak yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Avrupa yassı alüminyum pazarında Assan Alüminyum markasının yüksek bir itibarı var, ürün ve hizmet kalitemizin de çok iyi bir algısı mevcut. Aluminium 2018 fuarının en büyük iki standından birine sahibiz. Bu fuar hem iş ortaklarımızı ağırladığımız ve önemli görüşmeler yaptığımız, hem de uluslararası arenadaki marka gücümüzü pekiştirdiğimiz önemli bir platform şirketimiz için.
“Geleceği Tüketmeden Üretiyoruz”
Assan Alüminyum olarak sürdürülebilir üretim anlayışını benimsiyoruz. Yatırımlarımızı ve planlarımızı “Geleceği Tüketmeden Üretiyoruz” mottomuz çerçevesinde gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda şirketimiz, bünyesindeki entegre geri dönüşüm tesisiyle alüminyumu, en etkili biçimde geri dönüştürüyor. İki sene önce karbon ayak izimizi azaltmak için yenilenebilir enerji üretim tesisini bünyemize kattık. Bu sayede üretim tesislerimizin bir senelik elektrik enerjisi tüketiminin neredeyse tamamını yenilenebilir enerjiden karşıladığımızı söylememiz mümkün.