Plastik Geri Dönüşüm Sektörünün Önü Kesilmemeli
Plastik Geri Dönüşüm Sektörünün Önü Kesilmemeli
Her ham maddede olduğu gibi plastik hurdada da gerek yurt içinden gerekse yurt dışından tedarikin önünün sonuna kadar açılması gerektiğini düşünüyoruz. Ne yazık ki petrokimya yatırımlarında istediğimiz seviyede değiliz. En azından geri dönüşüm sektöründe çağı yakalayarak ülkemizin plastik ham maddede ithalata bağımlı yapısını kırmamız gerekiyor.
PAGDER (Plastik Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün, plastik geri dönüşüm sektörünün güncel konumunu mercek altına aldı.
Dünyada plastik sektörünün ortaya çıkması ile Türkiye de bu sürece dâhil olmuş, 1950’li yıllardan başlayarak sektör mensupları, örgütlenmenin ilk tohumlarını atmışlardır. Derneğin resmi kuruluşu ise 1969 yılında gerçekleşmiştir. Sektörün ihracatının artırılması için çalışmalarını hızlandıran dernek, 1986 yılında ilk yurt dışı heyetini gerçekleştirmiştir. Sektörün çıkarlarını savunmayı ve ticaretini geliştirmeyi hedefleyen derneğimiz bugün 500’e yakın üyesi ile faaliyetlerine devam etmektedir. Ana faaliyet alanlarımız arasında savunuculuk, fuar organizasyonları gerçekleştirme, sektörel veri oluşturma, uluslararası seminerler ve butik eğitimler düzenleme sayılabilir.
Yakın zamanda yaptığımız faaliyetlere değinecek olursak; son üç yıllık süreçte 41 fuar organizasyonu yaptık. Bu fuarlarda 300 firmamız, 7.849 m² alanla katılım sağladı. Firmalarımızın yeni pazarlara açılması, güncel teknolojik gelişmeleri yakından takip etmesi ve ticaretini geliştirmesi açılarından fuar faaliyetlerini çok önemli görüyorum. Geleneksel pazarlarımız olan Avrupa ve Orta Doğu’nun yanı sıra firmalarımızın özellikle uzak coğrafyaları da hedeflemesi gerektiğini düşünüyorum. Güneydoğu Asya, Latin Amerika ve Orta Amerika’da yer alan gelişmekte olan ülkeler, büyük fırsatlar sunmakta.
Yine ticareti geliştirme faaliyetlerimiz kapsamında çözüm ortaklarımızla birlikte 12-14 Kasım 2019 tarihleri arasında Bursa Otomotiv Buluşmaları’nı düzenliyoruz. Bu yıl ikincisini düzenleyeceğimiz bu etkinliğimiz kapsamında otomotiv sektörüne üretim yapan firmalarımız OEM, Tier 1 ve Tier 2 firmalarla bir araya gelme imkânı yakalıyorlar.
Bir diğer önemli çalışma alanımız ise eğitimler. Gerek firmalarda düzenlenen butik eğitimler gerekse uluslararası seminerler yoluyla sektörün eğitim ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Ülkemiz sanayisinin en önemli sorunlarından olan nitelikli personel ihtiyacını karşılamak adına düzenlediğimiz uluslararası seminerlere alanının en önemli uzmanlarını getiriyoruz. Öte yandan sektörel veri oluşturma konusunda en önde gelen kurumlardan biriyiz. Plastik sektörünün üretim, istihdam ve dış ticaret verilerinin tamamı konusunda raporlar yayınladığımız gibi üyelerimizden gelen farklı istatistiki taleplere de dönüş yapıyoruz. Tabii bu çalışmaların ana nedeni, doğru verileri ortaya koyarak sektörün gelişim stratejisini sağlam temellere oturtmak.
"Savunuculuk" çalışmalarımız sürecek
En önemli faaliyetimiz ve var olma nedenimiz ise savunuculuk; yani sektörün kamu kurumları nezdinde hakkının aranması. Bu kapsamda gerek kamu kurumlarımıza gerekse çatı sivil toplum örgütlerimize ziyaretler düzenliyor ve sektörün olası sorunlarına proaktif bir şekilde yaklaşarak bu sorunlar daha ortaya çıkmadan onları bertaraf etmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde de çalışmalarımız devam edecek. İlk etabında sona geldiğimiz PAGDER-Aslan Özel İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin genişleme alanlarına ilişkin çalışmalarımız bu dönemde hız kazanacak. Sektörün bu alandaki talebini karşılayabilmek adına ilk adımları atmış bulunuyoruz.
Önümüzdeki bir diğer kritik konu ise tüm dünyada hızla gelişmekte olan döngüsel ekonomidir. 3R (Reduce, Reuse, Recycle) prensibini; yani “azalt, yeniden kullan ve geri dönüşüm” ile ilerleyen döngüsel ekonominin etkisini her alanda görüyoruz. Bu üç prensip arasında sanayiyi en çok ilgilendiren alan hiç şüphesiz ki geri dönüşümdür. Türkiye’de de plastik geri dönüşüm endüstrisi hızla gelişiyor. Plastik geri dönüşümü alanında lisanslı işletme sayısı 1.039 iken bu işletmeler yaklaşık 350.000’den fazla kişinin istihdamını etkilemektedir. Bugün üretim kapasitesi 800.000 ton olan sektörümüz, mevcut büyümesini sürdürürse 2030 yılında 4,3 milyon tona ulaşacaktır. Bir PETKİM kadar üretim yapan ve önümüzdeki 10 yılda beş PETKİM kadar daha üretim yapma potansiyeli sunan bu sektörün ülkemiz için hayati öneme sahip olduğu bir gerçektir. Çevrenin korunması, istihdam sağlanması, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması, plastik sektöründe arz güvenliği, cari açığın azaltılması, değer zincirinin ve rekabetçi yapının korunması, yerli makine endüstrisinin geliştirilmesi ve gelecek dönem rekabetine uygun know-how geliştirilmesi gibi geniş bir etki sahasına sahip olan plastik geri dönüşüm sektörünün önünün kesilmemesi için çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Bu kapsamda sektörde faaliyet gösteren işletmeler, sivil toplum kuruluşları ve kamu kuruluşları ile toplantılar düzenliyoruz.
Her ham maddede olduğu gibi plastik hurdada da gerek yurt içinden gerekse yurt dışından tedarikin önünün sonuna kadar açılması gerektiğini düşünüyoruz. Ne yazık ki petrokimya yatırımlarında istediğimiz seviyede değiliz. En azından geri dönüşüm sektöründe çağı yakalayarak ülkemizin plastik ham maddede ithalata bağımlı yapısını kırmamız gerekiyor. Derneğimiz proaktif bir yaklaşımla sorunları ortaya çıkmadan engellemek için çalışmalarına devam edecek.