İHBİR'in Yıl Sonu İhracat Hedefi 13 Milyar Dolar

Çiftçiye verilecek en büyük teşviklerden bir tanesi üreteceği mahsule karşı bir teşvik olması. Tarım politikalarımızın, 25-30 yıllık uzun vadeli hazırlanması ve anayasa gibi takip ediliyor olması lazım. Bölgelerimizi iklim ve toprak özelliklerine göre yönlendirmemiz lazım. En temel ürünlerimizle bu şekilde yaparsak dışarıya bağımlı olmayız.

İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı 2022’yi 13 milyar dolarlık ihracatla tamamlamayı hedeflediklerini belirterek, "Tarımda ithalatçı olduğumuz algısı var, bu doğru değil. Gıda sektöründe özellikle hububat bakliyat ve yağlı tohumlarda yüksek ithalatçı olmamız tamamen ihracata yönelik. İthal etmekte olduğumuz gıda ürünlerinin çok büyük bir bölümü ihraç etmek için kullanılıyor" ifadelerini kullandı.   Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı WorldFood İstanbul fuarında yapılan Başkanlar Oturumu’nda konuşan İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, 2022 yılını 13 milyar dolar ihracatla kapatmayı hedeflediklerini belirtti.   Türk gıda sektörünün uluslararası buluşma noktası olan WorldFood İstanbul Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı, TÜYAP'ta kapılarını açtı.   1-4 Eylül 2022'de TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde, 800’e yakın katılımcı ve 2000’in üzerinde markanın katılımıyla başlayan 30. Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı WorldFood İstanbul 2022; İHBİR ile olan güçlü iş birliği ve ihracatta oldukça etkin bir rol oynayan Alım Heyeti Programı çerçevesinde Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri (MENA), Balkan ülkeleri, CIS ülkeleri, Güney & Kuzey Amerika ülkeleri, Güneydoğu Asya gibi önemli bölgelerden ağırlıklı olmak üzere 77 ülkeden 600'den fazla davetli satın alma profesyonellerini ağırlıyor.   Perakende zincirleri, içecek, süt ve süt ürünleri, et ve tavuk ürünleri, yaş sebze-meyve, deniz ürünleri, dondurulmuş ürünler, temel gıdalar ve yağlar, şekerli mamuller, unlu mamuller, hububat ve kuruyemiş gibi başlıklarda pek çok marka ve üretici fuarda yerini alırken “Gıda Dünyasının Türkiye Buluşması” niteliği taşıyan ve bugüne kadar Türk gıda sektöründeki en son ürün, hizmet ve teknolojilerin sergilenmesine öncülük eden WorldFood İstanbul; oturumların yanı sıra konferans programıyla da sektördeki değişime ve gelişime öncülük ediyor.   - Başkanlar oturumu sektörün yarınını konuştu   WorldFood İstanbul’da 4 gün boyunca gerçekleştirilecek 10 panelde; sürdürülebilir ekonomi, gıda atıklarıyla mücadele, koruyucu sağlık, online & offline pazaryeri trendleri, sorumlu gıda hareketi, güvenilir gıda, tarımda kadınların güçlendirilmesi konuları tartışılacak. Sektöre yön veren 40’a yakın isim ve iş birlikleriyle derinlemesine konuşularak sektöre pek çok iyi örnek sunulacak.     İhracat hedefi 13 milyar dolar     Fuarın etkinlik ve konferans programının açılışını gerçekleştiren “İhracatın Kalbindeki Sektör Gıda ve 2023 Yol Haritası” başlıklı Başkanlar Oturumu’nda konuşan (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, sektörün en çok ihracatı gerçekleştirilen ürünleri arasında pastacılık ürünleri, değirmencilik ürünleri, kakaolu mamuller, şeker ve şeker mamulleri, diğer gıda müstahzarları, bakliyat ürünleri, bitkisel yağlar ve hububat olduğunu belirtti.   İHBİR’in bir navigasyon hizmeti sunarak, üreticiler için ihracat haritasını oluşturduğunu bildiren Kazım Taycı, ithalat ve ihracat yapan tarım ve sanayi üreticilerinin, yaşadığı zorlukları otoriteye iletmek ve bir köprü görevi oluşturmak için destek olduklarını, bununla birlikte ihracatçılara hangi ülkelere, ne satabilecekleri konusunda yardımcı olduklarını anlattı.   Taycı,  bu yılı 2021’e göre yüzde 30 büyüme elde ederek, 13 milyar dolarlık ihracatla kapatma hedefinde olduklarını dile getirdi. 2021’in ilk aylarında yaşanan düşüş grafiğinin yerini, beşinci ayın ardından çıkış ivmesine bıraktığını hatırlatan Taycı, diğer sektörlere kıyasla pandemi dönemini iyi geçirdiklerini anımsattı.   Türkiye’nin avantajlı bir pozisyona sahip olduğunu belirten Taycı, "Navlun ücretleri ve süreleri arttığı için çevre ülkeler ihtiyaç duyduğu ürünleri en yakın nerede tedarik edebileceğine baktığında, iş gücünün ucuz olması ve hızlı olması sebebiyle Türkiye'ye çok ciddi manada ilgi ve alaka arttı. Cumhuriyet tarihinden bu yana ihracatta, bir yılda yakalanan en büyük ivmeydi. Bu yükselişin sebebi, pandemi dönemindeki konjonktürel rüzgarı arkamıza almamızdır. Kalıcı olarak yükselişe devam etmeliyiz." diye konuştu.   Taycı, sözlerini şöyle sürdürdü:   "Çiftçiye verilecek en büyük teşviklerden bir tanesi üreteceği mahsule karşı bir teşvik olması. Tarım politikalarımızın, 25-30 yıllık uzun vadeli hazırlanması ve anayasa gibi takip ediliyor olması lazım. Bölgelerimizi iklim ve toprak özelliklerine göre yönlendirmemiz lazım. En temel ürünlerimizle bu şekilde yaparsak dışarıya bağımlı olmayız.”   “Tarımda ithalatçı olduğumuz algısı doğru değil” ifadesini kullanan Taycı, gıda sektöründe özellikle hububat bakliyat ve yağlı tohumlarda yüksek ithalatçı olunmasının tamamen ihracata yönelik olduğunu söyledi.  İthal edilen gıda ürünlerinin çok büyük bir bölümünün ihraç etmek için kullanıldığını kaydeden Taycı, “Katma değer yaratıyoruz orada. Tarım olarak kötü bir durumda değiliz. Alabileceğimiz mesafeler, güzel işler var." dedi.