Ceres, Hayata Geçirdiği Etik Ticaret Departmanıyla Sektöründe Örnek Teşkil Ediyor

Ceres, sektörde 25 yılı aşkın bir deneyime sahip uzman bir ekip tarafından tasarım tabanlı global bir tekstil tedarikçisi olarak 2012 yılında kuruldu

Tüm süreçlerini sosyal ve çevresel sürdürülebilirliği yakalama misyonu üzerine kurgulayan Ceres, hayata geçirdiği Etik Ticaret departmanıyla sektöründe örnek teşkil ediyor. Biz de firmanın bu özel departmanını yöneten Zeynep Özuluğ ile Ceres’in kurumsal hedeflerini ve projelerini konuştuk. Ceres’i tanıyabilir miyiz? Ceres, sektörde 25 yılı aşkın bir deneyime sahip uzman bir ekip tarafından tasarım tabanlı global bir tekstil tedarikçisi olarak 2012 yılında kuruldu. Merkezimiz İstanbul’da. İngiltere’de de tasarımcılarımız bulunuyor.   Geçtiğimiz yıl bir yeniden yapılanma süreci geçirdiniz. Bu dönemeci nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu yapılanma sürecine girerken öncelikle vizyonumuzu ve misyonumuzu gözden geçirdik. Amacımız, tasarım ve satış ekiplerimizle müşterilerimize en iyi moda, kalite ve fiyat performansı ürünlerini sunarken; bu ürünleri en iyi kurumsal sosyal sorumluluk, kalite ve performansa ulaşmış ve bunların sürdürülebilirliğini sağlamış tedarik zincirimizde üretebilmek. Bu nedenle tüm çalışma seviyelerimizi sürdürülebilir bir yaklaşımla birleştirerek müşterilerimize, paydaşlarımıza ve en önemlisi tüm gezegene fayda sağlayan, etik açıdan sorumlu, yeni bir profesyonellik yöntemini benimsemeye başladık.    Kurmuş olduğunuz Etik Ticaret departmanı oldukça dikkat çekici. Bu yapı nasıl kuruldu ve kurum içinde nasıl bir fonksiyon üstleniyor? Departmanımızın üstlendiği misyon, tüm süreçlerimizde sosyal ve çevresel açıdan sürdürülebilirliği sağlamak. Bu misyon doğrultusunda yapımızı çevresel ve sosyal olarak iki bacak üzerine kurduk. Her iki bacağı da destekleyen bir İzlenebilirlik Sistemi planladık.  Başlangıç noktamıza Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni koyarak Ceres’ in bu hedeflere katkı sağlayacak kendi hedeflerini belirledik. ILO sözleşmelerini, ulusal kanunlarımızı ve müşteri gerekliliklerini de göz önünde bulundurarak hedeflere giden yoldaki politika ve prosedürlerimizi içeren kılavuzumuzu oluşturduk. Anahtar başlıklarımızı Sorumlu Tedarik, Taciz ve Kötü Muamele, Zorla Çalıştırma, Yolsuzluk ve Rüşvet, Yasal Gereklilikler, Çalışma Süreleri, Birlik Oluşturma ve Toplu Sözleşme Özgürlüğü, Çocuk İşçilik, Ödemeler ve Diğer Haklar, Ayırımcılık, İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çevre olarak belirledik. Bu yapının şirket içi ve tedarik zinciri boyutunda eğitimlerini gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Öte yandan tüm tedarik zincirimizi şeffaf, hesap verilebilir ve izlenebilir bir hâle getirdik. Kendi denetim standardımızı oluşturarak bu standarda göre tüm tedarik zincirimize periyodik olarak haberli ya da habersiz sosyal ve çevresel denetimler gerçekleştiriyoruz. Tedarik zincirimizin izlenebilirliği sağlayacak sistemler kurabilmelerine destek oluyoruz. Denetim sonuçlarında ortaya çıkan gelişime açık noktaların geliştirilmesi, uygunsuzlukların iyileştirilmesi ve bu çalışmalarımızın sürdürülebilir olması ile ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Çeşitli sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yapıyoruz. Etkinliklerine dâhil olup onlarla birlikte proje geliştirme çalışmaları yapıyoruz. Bu yıl da çocuklarla ilgili bir kurumsal sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirme niyetindeyiz.   Tekstil ve kurumsal sosyal sorumluluk arasında özellikle çevre bakımından direkt bir ilişki söz konusu. Siz, daha sürdürülebilir bir dünya için neler yapıyorsunuz? Bu alanda da yine global ve yerel çeşitli inisiyatiflerle omuz omuzayız. Almanya menşeili, tekstildeki dünya devi markaların da üyesi olduğu Partnership for Sustainable Textiles’ın ilk ve şu an için tek Türk üyesiyiz. Bu sayede çevresel projeler üretme noktasında dünyayı da yakından takip etme fırsatımız oluyor. Ayrıca müşterilerimizi sürdürülebilir tasarımlara yönlendirmek adına çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Tedarik zincirimizde karbon ve su ayak izini azaltmak için süreç optimizasyonu ve atık yönetimi, bu yıl derinlemesine gireceğimiz konulardan olacak. Önümüzdeki dönemde çevre konusuyla ilgili kendimize koyduğumuz iki proje hedefi de var. Bunlardan biri yeşil ofis olmak, bir diğeri de kendi enerjisini üreten binalar geliştirip faaliyete geçirmek.