Dünya standartlarında çelik servis merkezi hizmetleri
Köklü geçmişiyle Türkiye’de çelik servisi merkezi hizmetleri alanında ilklere imza atan Kerim Çelik’in Satış Müdürü Özgür Savaş ile sektörün güncel konjonktürünü ve çelik servis merkezleri özelinde gözlemlenen sorunları mercek altına aldık.
Kerim Çelik hakkında bilgi alabilir miyiz?
Kerim Çelik olarak faaliyetlerimize 1960 yılında Borusan Holding’in ilk girişimlerinden biri olarak başladık. 1977 yılına kadar sürekli gelişim gösteren Kerim Çelik, bu tarihte çağdaş anlamda ilk çelik servis merkezini hizmete aldı. Ayrıca Kerim Çelik, dünya standartlarında Çelik Servis Merkezi (ÇSM) hizmetlerinin Türkiye’deki ilk uygulayıcısıdır.
Dünyanın en büyük çelik üreticilerinden ArcelorMittal ve Borusan Holding ortaklığı ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Halen Bursa, Manisa ve Adana şubelerimizde 500 bin ton üretim kapasitemizle dilme, boy kesme, “multi blanking”, trapez form ve oluklu levha form hizmetleri veriyoruz. Sunduğumuz çelik servis merkezi hizmetleri, üretim zincirinde çelik üreticisi ve nihai ürün arasında önemli bir bağlantı ve aşama oluşturuyor.
Ürün gamınızdan bahseder misiniz? Hangi alanlarda faaliyet gösteriyorsunuz?
Son derece geniş bir ürün gamına sahip bulunuyoruz. Soğuk haddelenmiş sac, kaplamalı sac (sıcak daldırma galvanizli, galvanil, galfan, aluzinc, alusi), boyalı sac, sıcak haddelenmiş ve asitlenmiş sac dilme ve boy kesme işlemlerinden sonra nihai kullanım ebatlarında müşterilere sunulmaktadır.
Hizmet vermekte olduğumuz sektörler arasında otomotiv yan sanayi, beyaz eşya ana ve yan sanayi, ısıtma-soğutma ve havalandırma, elektrik, aydınlatma, elektronik, yapı-inşaat, asansör, makine ve yedek parça, radyatör, kilit, silo ve tavukçuluk ekipmanı, mobilya ve aksesuar üreticileri, kablo ve taşıma sistemleri, boru profil ve çelik servis merkezlerini sayabiliriz.
İnovasyon, faaliyetlerimize yön veriyor
Faaliyet felsefeniz ve yenilikçi çalışmalarınız hakkında neler söylemek istersiniz?
Verimlilik ve ürün kalitesini arttıran yeni ürün ve hizmetleri müşterilerimize sunmak için süreçlerimizi yeniliyor, gerekli olan her türlü ilave yatırımın çalışmasını hızlı ve titiz bir şekilde hayata geçiriyoruz.
Ar-Ge ve inovasyon sadece bizim için değil, tüm grubumuz için büyük önem taşıyor. Bu vizyonun bir göstergesi olarak holding bünyesinde tüm grup şirketlerine hizmet vermek üzere tasarlanmış bir Ar-Ge yapısı hayata geçirildi. Bu yapı, bağımsız bir şirket mantığıyla ilerliyor. Biz de bu oluşumla ortak hareket etmekteyiz. Borçelik şirketimiz geçtiğimiz günlerde yenilikçi ve yüksek katma değerli ürünlerini geliştirmek üzere Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı ilk Ar-Ge merkezini Gemlik’te açtı. Bugüne kadar araştırma ve geliştirme projelerine toplam 20.3 milyon TL yatırım yapan Borçelik, dünya pazarlarında ihtiyaç duyulan, rekabetçi ürünleri müşterilerine sunmayı hedefliyor. Borçelik’in Ar-Ge Merkezi, yenilikçi ürünler geliştirilmesinin yanı sıra Endüstri 4.0 dönüşümü ile operasyonel süreçlerde dijitalleşmeye adım adım ilerlenmesini sağlıyor. Ar-Ge merkezimizin çalışmaları üç ana eksende ilerliyor: Malzeme geliştirme, teknoloji geliştirme ve proses geliştirme.
Faaliyet alanınız itibarıyla temel sorunlarınız hakkında değerlendirme yapar mısınız?
Çelik servis merkezleri özelinde baktığımızda iç piyasadaki arz fazlası ve kıyasıya iç rekabetin, dolaylı olarak çelik servis merkezlerini de etkilediğini görüyoruz. Kapasitelerini doldurmakta zorluk çeken yassı sac üreticileri, dağıtım kanalının çok önemli bir parçası olan çelik servis merkezlerini kontrol etme ihtiyacı duyuyorlar. Bunun için pazarda halihazırda faaliyet gösteren ÇSM’ler ile ticari anlaşma yoluna gitmek yerine, kendi ÇSM’lerini kurmaya/güçlendirmeye çalıştıklarını gözlemliyoruz.
Tek üreticiden ürün tedarik eden, satın almada farklı kaynaklar kullanmayan bu tarz ÇSM’ler esneklik konusunda sorun yaşamakla birlikte, toplam ÇSM kapasitesini talebin üzerine çıkarmaktadır. ÇSM’lere ürün tedarik eden üreticileri göz önünde bulundurduğumuzda mevcut dengenin çok hassas bir şekilde yönetilmesi gerektiği ortaya çıkıyor. Bu üreticiler kendi ÇSM’lerini desteklerken aslında müşterileri olan diğer ÇSM’lere de rakip olabiliyorlar. Aynı zamanda geçmişten gelen, fragmante olmuş, küçük ve çok fazla sayıda sac işleme merkezi var. Bu merkezler dağınık durumda ve ne iş güvenliği ne de sosyal haklar açısından aynı standardı yakalayamıyorlar. Bu nedenlerden ötürü servis ve işleme için istenen değer giderek düşüyor.